Beddua Duası Kafirlerin, zalimlerin, fasıkların ve isyankar kimselerin ıslah olmaları için dua etmek gerektiği gibi, müminlerin daima iyiliği için dua etmek de gereklidir. Müminlerin kötülüğü için asla dua edilemez. Müminler içinde zalim kimseler de vardır. Bu zalim müminlerin zulüm ettikleri kimselerin dahi zalimlere beddua etmesi doğru bir davranış değildir. Gerçi zulme uğrayan kimselerin yani mazlumların ettiği beddua kesin ve kati olarak kabul edileceği defalarca beyan ve rivayet edilmiştir. Böyle olmasına rağmen mazlumun zalim bir mümine beddua etmesi uygun değildir. Yapılacak en doğru davranış o zalim kimseyi Allahu Teala'ya havale etmektir. Zaten adil-i mutlak olan Allahu Teala'ya her şey malumdur. Müminler hakkında beddua etmek, onların imansız göçmelerini istemek, Allahu Teala muhafaza buyursun, beddua eden kimsenin imansız gitmesine sebep olur. Bir Müslümana kafir demek kati ve kesin surette caiz değildir. Bu sebepten dolayı zalime kafirlik isnad ederek, imansız ölmesi için beddua etmek de uygun değildir. Siyer Ulemasının Beyanatına Göre Ceziretü'l Arab'ta Necid denilen yüksek, havadar bir bölge vardır. Necid bölgesinde Ebu Berra Amir isminde bir zat vardı. Medine'ye gelerek Allah Rasulünden (S.A.V.) Necid halkını dine davet etmek için, Kur'an'ı Kerim öğretmesi için bir cemaatin kendisiyle beraber gönderilmesini istemiştir. Allah Rasulü (S.A.V.) Necid halkının emin kimseler olmadığını söylemesi üzerine, Amir onların hayatlarını koruyacağına dair garanti vermiştir. Allah Rasulü de (S.A.V.) sahabelerdeki hafız kurralardan yetmiş sahabeyi Amirle beraber Necid'e göndermiştir. Allah Rasulü (S.A.V.) bu yetmiş sahabeden birini diğerlerinin üzerine başkan seçti. Yazdığı mektubu bu başkan seçtiği sahabe ile Necid'in reisine gönderdi. Sahabeler Bir-i Maune denilen bölgeye geldiklerinde, mektubu Necid reisine götürdüler. Mektubu getiren sahabe Necidlilerce şehit edildi. Ardından Bir-i Maune bölgesinde bekleyen diğer sahabeleri şehit ettiler. Sadece develerini gütmekte olan iki sahabe bu saldırıdan kurtuldular. Dönüp olanları Allah Rasulüne (S.A.V.) anlattılar. İşte bu Necid halkının reisine Allah Rasulü (S.A.V.) kırk gün sabah namazından sonra beddua etmiştir. Duası kabul olunmuş ve Necid bölgesi feci şekilde helak olmuştur. Allah Rasulü’nün (S.A.V.) Necid Halkı İçin Okuduğu Dua "Leyse leke min'el emri şey'un ev yetube aleyhim ev yuazzibehum fe innehum zalimune" Senin elinde emirden bir şey yok. Allah onların ya tevbesini kabul eder, yahut onları zalim oldukları için azablandırır. Allahu Teala Bir Ayet-i Kerime ile "Habibim düşmanlarına hal ve hareketlerinden dolayı üzülme, müteessir olma, beddua etme. Çünkü Sen onların hallerinden sorumlu değilsin. Onların hakkında hikmet ne ise o olacaktır. Onların üzerine meydana gelecek her şey Allah'a aittir. Sen sadece onları uyarmak için gönderilmiş bir peygambersin." - Ali İmran 128. Allah Rasulü’nün (S.A.V.) beddua etmekten men edilmesi bütün Müslümanları ilgilendiren önemli bir husustur. Bir Hadis-i Şerifte Beddua Hakkında Allah Rasulü (S.A.V.) "Kendi kötülüklerinize, evlat ve mallarınızın kötülüklerine sakın beddua etmeyin. Duaların kabul olunacağı bir saate denk gelir de bedduanız kabul olunmuş olur." - Muslim, Cabir'den ra. Rivayet edilmiştir. Buyurarak ümmetini beddua etmekten sakındırmıştır. |
Meltem
05 Mayıs 2024 PazarAllahın 99 ismi hürmetine gazappınla zazappla kahar cc isminle perişan et rabbim en iyi beddua.
Cevap yazAdmin
05 Mayıs 2024 PazarAllah hayır dualarını kabul etsin, başkalarına zarar vermemek için dua ve dileklerimizi olumlu ve yapıcı yönde kullanmak daha iyidir. Olumsuz enerjiyle dolu beddualar yerine, Allah'tan hidayet ve iyilik dilemek daha faziletli olur.