Dua Dua, kısaca kulun Rabbine halini arz etmesi, Rabb'i ile samimi bir kalple dertleşmesi ve tek gerçek sığınağı olan Rabb'ine iltica etmesidir. Dua her dilde, her an ve dille ya da gönülle yapılabilir. Siyah taşın üzerindeki siyah karıncadan, simsiyah gecede haberi olan yüceler yücesi Allahu Teala, kulun kalbiyle ettiği duayı da duyar, hal diliyle ettiği duayı da. Yeter ki kul duasında bıkkınlık göstermesin ve duasının kabul olmadığı şeklinde vesveseye kapılmasın. Dua Etmenin Adabları Niyet Etmek Niyet, bütün ibadetlerde olduğu gibi duada da en önemli kaidedir. Niyetsiz yapılan işten, kasıtsız söylenen boş sözden hiçbir fayda görülmez. İnsanlar niyetlerine göre ya mükafatlandırılır ya da cezalandırılır. Selef-i Salihine göre niyet ile cennet ve cehennem bile elde edilir. Örneğin bir mü’min, “Ben bütün ömrümü hiç durmadan Allahu Teala’ya ibadetle razı olacağı şekilde geçirsem.” niyetiyle dua ederken vefat etse, Allahu Teala o kulun halisane niyetle yaptığı duasına mukabil onu cennetiyle mükafatlandırır. Kalben İnanmak Kabul olunur mu? Düşüncesi taşıyan kul, tam bir ihlasla, samimiyetle ve inanarak dua edemez. Ayet-i Kerimede Allahu Teala şöyle buyurmuştur: “Ved'uhu havfen ve tame'an inneke rahmetallahi garibun mine'l-muhsinin” (A'raf Suresi 56. Ayet). “Allaha azabından korkarak ve kabul olmasını umarak dua ediniz. Şüphesiz ki Allah'ın rahmeti muhsin kullarına yakındır.” Tevbe Etmek Tevbe ve istiğfar, sadece dua etmeye başlamadan önce değil, her daim kulun dilinde ve gönlünde olmalıdır. Zira tevbe, müminler için nefsin ve şeytanın vereceği zararları engelleyen, günahları temizleyen en önemli duadır. Bir hadis-i şerifte Allah Rasulü (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Duanın hayırlısı tevbe istiğfar etmektir." (Ramuzu'l-ehadis). Euzu Besmele ile Başlamak Euzu, her türlü şerden Allah’a sığınmaktır. Duaya başlarken euzu besmele çekince kalp tertemiz olarak Allahu Teala ile baş başa kalır. Edilen dua makbul ve muteber dualardan olur biiznillah. Hamd Etmek Bir hadis-i şerifte Allah Rasulü (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Hamd ile başlamayan her iş eksiktir, kesiktir." (Camiu's-sağir). Hamd-u sena, Allahu Teala'nın kulları üzerinde mevcut bir haktır. Zira ayet-i kerimede "Le in şekertum le ezidennekum" (İbrahim Suresi 7. Ayet) buyurulmuştur. Salavat-ı Şerife Okumak Duaya başlarken ve bitirirken Allah Rasulüne salat ve selam getirmektir. Abdestli Olmak Gerçi her zaman, her yerde dua edilebilir. Kişi nerede olursa olsun önemli olan kalbindeki düşünceleri boşaltıp şeksiz şüphesiz bir inançla dua etmelidir. Lakin kul abdestli olarak diz üstü tenha bir yerde Rabbine içten yalvarışta bulunursa, kalbi huşu dolar, huşusunu bozacak etkenler azalır ve Rabbine yaklaşır. Elleri Semaya Kaldırmak Dua bittikten sonra "Amin" diyerek elleri yüze sürmektir. Ellerin iç kısmını semaya doğru açarak hafif yüze meyil verdirmek sünnettir. Rasulullah Efendimiz (S.A.V.) böyle dua ederdi. Bir hadis-i şerifte; "Allaha dua ettiğin zaman ellerin içini yüzüne, arkasını yere yönelterek dua et, sırtıyla dua etme. Duayı bitirdikten sonra iki elini yüzüne sür." buyurmuşlardır. (İbni Mace, İbni Abbas’tan r.a. rivayet etmiştir). Ümit Var Olmak “Günahım çok, benim duam kabul olmaz” şeklinde düşünülmemelidir. Allahu Teala'nın rahmeti, kulun günahlarından ve hatalarından ziyadesiyle büyüktür. Duanın kabul olunacağı hayırlı zaman gelmedikçe duanın kabulü geciktirilir ya da kulun isteği onun için hayırlı değildir. Allahu Teala bu durumda kulun istediğinden daha hayırlısını verir ya da bir belayı, musibeti üzerinden kaldırır. Bazen de Allahu Teala, kulun huzurunda biraz daha uzun kalmasını istediği için duanın kabulünü geciktirmiştir. Bu da Cilve-i Rabbanidir. Duayı Üçlemek Kişi dua ettiği zaman muradı hemen hasıl olmazsa tekrar dua etmeli, şayet yine olmazsa dua üçüncü defa tekrarlanmalıdır. Allah Rasulü (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Herhangi biriniz acele etmezse duası kabul olunur. Yani dua ettim kabul olunmadı demeyin. Ey Allah'ın kulu; dua ettiğiniz zaman çokça isteyin. Çünkü siz kerim ve cömert olan bir Zattan istiyorsunuz." (Buhari, Muslim, Ebu Hureyre’den r.a. rivayet edilmiştir). Haram Şey İçin Dua Etmemek Böyle şeyler için dua etmek Allahu Teala'ya karşı münasebetsizlik olur. İstenilecek şeylerin hayırlısını istemek en uygun davranış şeklidir. Tane Tane Okumak Rabbiyle konuşmanın şuuru ile vakarlı, sakin, acele etmeden, dilden ve gönülden gafleti ve malayaniyi uzaklaştırarak ne çok yüksek ne de çok gizli sesle; ancak kendi işiteceği kadar hafif perdeden dua etmelidir. Duaya Sadaka ile Başlamak Allah Rasulü (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Rahman olan Allah, merhamet edene merhamet eyler." Bütün Müslümanlara Dua Etmek Ümmet-i Muhammed’e yer vermek, onlar içinde dua etmektir. Dua kabul olunsa da kabul olunmasa da dua etmekten vazgeçilmez. Duaların kabulüne mani olan sebepleri ortadan kaldırmaya çalışılmalıdır. Bu sebeplerin en başında haram yemek gelir. Haram yemek; isyankarlık, günahkarlıktır. Bu sebeple duanın kabulü geciktirilir. "Allah’tan bir şey istemeyen kimseye Allahu Teala gazab eder." (Buhari, Muslim). Bir Ayet-i Kerimede ise; "Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin size icabet edeyim. Kibirlerine yediremeyerek ibadetimden yüz çevirenler, yakında zelil olarak cehenneme gireceklerdir." (Mü’min Suresi 60. Ayet). |