Münacaat duası; Allahu Tealanın azameti karşısında kulun kendi acizliğini itiraf ederek dua ve niyazda bulunması, günahlarına af dilemesi, bunları şiir üslubuna yakın bir şekilde yapmasının adıdır. Münacaat kulun kalbinin yakarışı, gönlünün hüzünlü sesidir.
Allahu Teala bir kudsi hadisinde şöyle buyurmuşlardır;
"Kul, nefsinin isteklerini benim emir ve yasaklarıma tercih ettiği zaman, ona vereceğim cezanın en küçüğü münacaat zevkinden onu mahrum etmemdir. (Hadis-i kudsi-İhya)"
Allah Rasulu (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır ;
"Aklı başında olan kişi, gününü dörde ayırmalıdır. Bir bölümünde Rabbine münacat etmeli, bir bölümünde nefsini hesaba çekmeli, bir bölümünde Allahu Tealanın yaratma kudreti ve azameti tefekkür etmeli,kalan bölümünde ise yeme, içme gibi dünyevi işler ile meşgul olmalıdır. (Hadis-i şerif-İhya)
Alimlerin münacat duaları;
İmam-ı Gazali münaacati şöyle tarif etmiştir;
"Namaz kılmak, gizli yalvarış ve münacattır. Gaflet ile münacat olmaz. (İmam-ı Gazali )
Muhammed Rebhami bir münacaatında Allahu Tealaya şöyle niyazda bulunmuştur ;
"İlahi ! Yarattığın herkesi sıkıntılarından kurtaran yalnızca Sensin. Bizleri dünyada ve ahirette sıkıntı içinde bırakma! İhtiyacı olan muhtaçlara, ihtiyaçları olan şeyleri gönderen yalnız Sensin! Dünyada ve ahirette bizlere, hayırlı ve faydalı olan şeyleri gönder! Dünya ve ahirette, bizi Senden başka kimselere muhtaç eyleme!" (Muhammed Rebhâmî)
Divan edebiyatında yer etmiş olan münacaat ise; Allahu Tealaya yalvarma, yakarma, dua ve niyaz etme niyetiyle yazılan nesir ya da nazım yazılarına verilen isimdir. Münacaat Allah Rasulune (s.a.v.) olan sevgiyi, muhabbeti anlatmak için de yazılmaktadır.
Şairler Allahu Tealanın kudret ve azameti karşısında kendi acizliğini ortaya koyan, af ve mağfiret dileyen, günahlarının bağışlanması için Allahu Tealaya yalvarış içeren münacatla birlikte, tevhid denilen nazım türünü de beraber kullanarak, Allahu Tealanın kudretini dile getirmektedirler. Münacaatlar ; kaside, gazel, mesnevi, rubai,kıt'a şeklinde bölümlerle yazılabilmektedir.
Kemali Efendi tarafından Allah Rasulüne (s.a.v.) itafen yazılan bir münacaat örneği;
Neler çekmekdeyim derdinle sensiz ya Resulallah
Gamınla geçmedi bir an mihensiz ya Resulallah
Şikayet mi, değil haşa bihakk-ı Haydar ü sıbteyn
Beni benden halas et eyle bensiz ya Resulallah
Ayırma zümre-yi rindandan bu abd-i mahzunu
Meseldir derler olmaz gül dikensiz ya Resulallah
Bu keman içre Yakub'um cüdayım mah-ı Kenan'den
Göz a'ma bi neva beyt-ül hazensiz ya Resulallah