Amentu duası; sure değildir; kelime manası olarak " inandım" anlamına gelmektedir ve iman esaslarını içine barındıran bir duadır. Amentu duası namazda okunmaz. Abdest dualarını bilmeyen kimse abdest alırken okuyabildiği gibi, gün içinde de iman tazelemek için okunabilir. Çocuklara küçükken öğretilmesi gereken bu dua; imanın şartlarını sıralamaktadır.
Amentu duasının kelime manası ;
Amentu billahi: Allahu Tealanın varlığına ve birliğine inandım.
Ve melaiketihi: Allahu Tealanın meleklerine inandım.
Ve kutubihi: Allahu Tealanın kitaplarına inandım.
Ve rasulihi: Allahu Tealanın gönderdiği peygamberlerine inandım.
Ve'l-yevmi'l-ahiri: Ahiret gününe inandım, iman ettim.
Ve bi'l-gaderihi hayrihi ve şerrihi min'allahi Teala: Kadere, hayır ve şer olan her olayın, her şeyin, olmuş ve olacak olanların Allahın yaratması ile olduğuna inandım.
Ve'l-bağsu bağde'l-mevt hakkun: Öldükten sonra tekrar dirileceğimin hak ve gerçek olduğuna inandım.
Eşhedu en la ilahe illallah: Şehadet ederim ki Allahtan başka ibadete layık başka bir ilah yoktur.
Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu: Ve yine şehadet ederim ki Muhammed ( s.a.v. ) Allahın kulu, elçisi ve peygamberidir.
Amentu duasının anlamı
Amentu duası yani imanın şartlarının sıralanmış hali, imanın tam ve sağlam olması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini, kime nasıl ve neden inanmak gerektiğini içermektedir.
İman öncelikle; Allahu Tealanın varlığına, birliğine, kudretine inanmakla başlar. Her şey Allahu Tealanın yegane güç olduğunu, tek yaratıcı olduğunu, O'ndan başka ibadet edilecek her hangi bir ilah olmadığını ve tekrar dönüşümüzün O'na olduğunu anlamamız ve imanımızı bu yönde sağlamlaştırmamız içindir. Bu nedenledir ki her şey Allahu Tealaya iman ile başlar ve biter.
Meleklerine iman; kiramen katibin, rahmet melekleri, azab melekleri, vahiy melekleri, vel hasıl saymakla bitiremeyeceğimiz kadar bildiğimiz ve bilmediğimiz melekler vardır. Allahu Tealaya imandan sonra sıralamanın meleklere imana gelmesi çok ince bir ayrıntı içerir. Zira meleklere iman etmeyen kişi, kitaplara da iman edemez. Yüce kitaplar vahiy meleği aracılığı ile dünya yüzüne indirilmiştir. Meleklerin varlığını inkar eden kişi kitabın nüzul şeklini de inkar etmiş olur.
Kitaplara iman; Allahu Tealanın emin ve yasaklarını barındıran, melekleri aracılığı ile nebilere indirilen, nebi ve rasullerin içeriğini anlatıp insanların imanını kurtarmak için çabaladıkları hayat ve haya kitaplarına iman etmek, her yaratılan kulun vazifesidir.
Peygamberlere iman; Kitap indirilmiş olan peygamberlere " Nebi ", önceki nebinin kitabını açıklamaya ve irşad etmeye devam eden peygambere "Rasul " denir. Hepsinin ortak adı peygamberdir. Kur'anı Kerim'de adı geçen ve geçmeyen gerçek sayısının sadece Allahu Tealanın ilminde bildiği bütün peygamberlerin hak olduğuna inanmak iman etmek şarttır.
Ahiret gününe iman; eden kişi dünya hayatını bu doğrultuda yaşar, hesap vereceği bilinci ile Allahu Tealanın emir ve yasaklarına riayet eder, hak ve doğrudan şaşmaz, isyan yoluna gitmez, günaha tevessül etmez. Yaptıklarının karşılığının ahiret yurdunda olduğunu bilir ve bu düstur ile kul gibi yaşamaya gayret gösterir.
Kaderin Allahu Tealanın ilminde olduğuna hayr ve şerrin O'ndan geldiğine iman , hayır ve şer olarak nitelendirdiğimiz her olayın Allahu Tealanın iradesi ile gerçekleştiğine şeksiz ve şüphesiz iman etmek gerekmektedir.
Ölümün hak olduğuna, ölümden sonra hesap vermek için tekrar dirilmenin de hak olduğuna, tekrar dirilişten sonra ölümün de öleceğine ve kişinin dünyadaki yaşayış ve imanının karşılığı olan sonsuz bir hayatı yaşanacağına inanmak demektir.
Amentu duası ile iman tazelendikten sonra kelime-i şehadet okunur
Şehadet ederim ki Allahtan başka ilah yoktur. İbadet,hamd-u sena,şükür sadece O'nadır. O tektir, birdir, tek güç ve kudret sahibidir.O'nun izni olmadan yaprak dahi kıpırdamaz.
Ve yine şehadet ederek tasdiklerim ki Muhammed (s.a.v.) Allahu Tealanın öncelikle kulu ve rasuludür. O'nun peygamberliğinin hak olduğuna inanmayan kişi cennete giremez.