Nişan Duası; Allah Rasulunun (S. A. V.) en kuvvetli sünnetlerinden biri de şüphesiz nikahdır. Ümmetine de nikahlanmaları yani evlenmeleri konusunda, evlilik hayatının nasıl olması gerektiği konusunsa tavsiyelerde bulunmuş, huzurlu evlilik hayatı için desteklemiştir. Nikahın en bereketlisinin kolaylaştırılan nikah olduğunu belirterek, evlenecek tarafların bir birlerini zora sokacak isteklerden sakınmalarını tavsiye etmiştir.
Evlenmek isteyen taraflar karşılıklı konuştuktan ve anlaştıktan sonra nişan yapılır. Nişan evlilik yapılacağına dair bir sözleşme niteliği taşımasından dolayı, nişanlanan kıza başka biri gelip evlilik niyetiyle görüşme yapamaz, talip olamaz. Nişan takılma ya da nişanlanma diye adlandırılan olay, insanlar arasında oldukça önemli bir adet sayıldığı gibi, İslam hayatında da yer etmiş bir olaydır. Zira Allah Rasulu (S. A. V.) Aişe (Ra) validemiz ile üç seneye yakın bir zaman dilimi nişanlı olarak kaldıktan sonra nikahlanmışlardır. Bu olay da apaçık gösteriyor ki, nişan olayı aynı zamanda sünnettir.
Evlenmeye niyet eden kişilerin birbirlerini görmeleri mümkündür ve caizdir. Evlilik amacı ile bir araya gelen kişiler karşısındaki kişinin sadece ellerine, yüz ve ayaklarına bakabilir.
Peygamber Efendimizin (S. A. V.) Nişan Öncesi Tavsiyesi
Rivayet edildiğine göe; Muğire (R. A) bir kadınla evlenmek istediğini söylediği zaman Peygamber Efendimiz (S. A. V);
"Evleneceğin kadına bak, çünkü bu anlaşmanız için ve bir birinizi sevebilmeniz için gereklidir. " buyurmuşlardır. (Tirmizî, Nikâh, 5).
Kişiler arasında nikah kıyılmadan önce nişanlıların, mahremiyet bakımından iki yabancı hükmünde oldukları ve bu dönem boyunca da bu mahremiyet çerçevesinde hareket etmek zorunda oldukları unutulmamalıdır. Kişilerin arasında nişan yapılması hiçbir şeyi meşru kılmaz. Lakin tarafların birbirlerini tanımaları açısından yanlarında bir kişi eşliğinde yalnız kalmamaları şartı ile görüşmeleri, konuşmaları makul sayılabilir.
Nişanlılık süresince kişiler edebe riayet etmeli, tesettürlerine, hal ve davranışlarına dikkat etmelilerdir. Birbirlerini tanıma adı altında dini yükümlülüklerin üzerlerinden kalkması amacıyla nişanlılık evresinde dini nikah kıyılması uygun değildir. Burada asıl yapılan şey dini nikahı hafife almak, nikah adı altında nefsinin istediği gibi davranmak, anlaşamazsa da hiçbir yükümlülüğü yokmuş gibi kolaylıkla ayrılmaktır. Unutulmaması gereken önemli bir hususta; bu tarz paravan nikahların İslam hukukunun öngördüğü mahiyette bir nikah olmadığıdır, ayrıca bu tarz paravan nikahlar beraberinde birçok sakıncaya da sebebiyet vermektedir.
Unutulmamalıdır ki;
Evlilik vaadi olan nişanlanma akdi İslam hukukunda taraflara evlilik mecburiyeti getirmez. Anlaşamayacakları fikrine varan nişanlı kişiler nişanı bozma hak ve yetkisine sahiptirler. Nişan bozulması durumunda taraflara düşen görev ve zararın tazmini gibi ince hususlar mezheplere göre değişiklik göstermektedir.
Diğer yandan nişanlı olma durumu kişilere; evliymiş gibi birlikte yaşama hak ve yetkisini vermez.
Bu hususları bilerek kabul eden ve bu çerçevede nişanlanmayı kabul gören kişilerin nişan akdinin, büyüklerin nezdinde dua eşliğinde yapılması en güzel davranıştır. Allahu Teâlâ'ya hamd ve Allah Rasulune (S. A. V.) salat ve selam okuduktan sonra kısaca dua edilir ve nişan yüzükleri kişilere takılır.
Nişan Duası
Ya Rabbi! Efendimizin (S. A. V.) sünneti olan evliliğe ilk adım sayılan nişan akdini gerçekleştirerek nişanlanmak isteyen bu iki genci her daim mesut eyle.
Adım attıkları yolu helal ve hayırla tamamlayarak hayırlı yuva kurmalarını nasip eyle.
Aralarında saygıyı daim eyle.
Evlilik yolunda ve evlendikten sonra karşılarına çıkabilecek her türlü sıkıntıyı, birlikte kolaylıkla aşmalarını nasip eyle.
Kuracakları yuvalarına maddi ve manevi bolluk ve bereket ihsan eyle.
Aileleri arasındaki sevgi ve saygıyı, birlik ve beraberliği daim eyle.
Evlilik kararı veren bu gençlerimizi, ailelerini ve bizleri iki cihanda da aziz ve mesut eyle.
El-Fatiha.